EKONOMİK KRİZİN ETKİLERİ

Merhabalar Sevgili Okurlarım. Haftanın son köşe yazısı ile karşınızdayım. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada hem ülkenin hem de Gaziantep’in nabzını tutmaya devam edeceğim.

Malumunuz, ülkemizde uzun zamandan beri süregelen bir ekonomik kriz var. Bu ekonomik kriz en küçük işletmeden tutunda en büyük şirketlere kadar tüm sektörleri hatta toplumun her bir ferdini derinden etkiliyor ve sarsıyor.

Hiç şüphe yok ki Türkiye’nin en büyük sanayi kentlerinden biri olan Gaziantep’te bu ekonomik krizden üzerine düşeni fazlasıyla alıyor. Ekonomik krizin kent genelinde yarattığı etkileri görmemek için kör-sağır ve konuşmamak için dilsiz olmak gerekiyor.

Örneğin; 250-300 bin civarında çalışanın bulunduğu, ülke ekonomisine yılda milyarlarca dolar katkı sunan 6 Organize Sanayi Bölgesi’nde işlerin iyi gitmediği söyleniyor. Maliyet artışları, sonrasında birçok fabrikanın üretimlerini başka ülkelere kaydırdığı ifade ediliyor. Ayrıca konkordato ilan edenlerin sayısı da azımsanmayacak derecede. Dolayısıyla tüm bunların sonucu olarak üretimin azaldığı, vardiyaların düşürüldüğü kaydediliyor.

Gel gelelim işin küçük esnaf boyutuna…

Küçük esnaf bu ülkenin bel kemiği hatta sigortası diye söyleniyor. Büyük şirketler gibi küçük esnaf da maliyetlerin altında eziliyor. Dükkan kirası, işçilik, stopaj derken, defter kabardıkça kabarıyor.

Durum böyle olunca artan maliyetlerin altından kalkamayan küçük esnaf birer birer kepenkleri indirmeye başladı ve bu süreç halen devam ediyor. Bunu şehir genelinde dükkanlarında üzerinde yazan ‘Satılık ve kiralık’ dükkan yazılarından anlayabiliriz.

Kısacası, görünen köy kılavuz ister istemez misali, ekonominin iyiye gitmediğinin herkes farkında. Herkes bir şekilde ayakta kalma ve çarkını döndürme mücadelesi veriyor. Bakalım ilerleyen zamanlar bizlere neler gösterecek…