Merhaba Sevgili Okurlarım. Bir hafta aranın ardından yeni bir yazı tekrardan karşınızdayım.

Günlerdir, uzun uzun ne yazayım diye düşündüm. Bu şehir ve ülke içinde yazılacak konu çok ama öyle bir konu seçmeliydim ki toplumun tümüne hitap edebilsin. VE sonunda buldum. O da: ENFLASYON

Ülkemizde insanların yaşamlarını idame ettirebilmesi için lazım olan gıdadan giyime kadar hemen her şey enflasyon ile ya doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı…

Milyonlarca kamu çalışanı, milyonlarca asgari ücretli ve milyonlarca emeklinin maaşı enflasyona göre belirleniyor. Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok. Sıkıntı nerede diye soracak olursanız açıklanan rakamlarda derim.

Ülkemizde enflasyon Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) tarafından her ay düzenli bir şekilde açıklanıyor. Diğer taraftan bağımsız araştırma kuruluşu, kısa adı ENAG olan Enflasyon Araştırma Grubu da enflasyon rakamlarını aylık olarak açıklıyor. Lakin her iki grubunun açıkladığı enflasyon rakamları arasında büyük bir fark olduğu göze çarpıyor. Bir de vatandaşın cebindeki enflasyon var, çarşı-pazardaki enflasyonu da unutmamak lazım.

Nisan ayı enflasyon rakamlarını inceleyecek olursak; TÜİK, nisan ayında aylık enflasyon artışını yüzde 3 olarak açıklarken, ENAG ise yüzde 4,46 olarak açıkladı. Yine TÜİK, 12 aylık enflasyonu yüzde 48,73 olarak açıklarken, ENAG yüzde 73,88 açıkladı. Şimdi düşünmek ve sormak lazım; bu iki kurum nasıl oluyorsa farklı rakamlar ortaya çıkarabiliyor? Hangi rakamların gerçek olduğunu siz değerli okuyucularıma bırakıyorum… Ama şimdiden sizi duyar gibiyim. Gerçek enflasyon bizim cebimize yansıyan enflasyondur…