Gaziantep’inde içerisinde bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aralık ayına gelmesine karşın halen istenilen düzeyde yağışın olmaması küresel iklim krizinin geldiği son noktayı bir kez daha gözler önüne serdi.
Fırat’ın suyu toprakla buluşturulmalı
Fırat’ın suyunun toprakla buluşturulması gerektiğini sözlerine ekleyen Türk Tarım Orman Sen Gaziantep Şube Başkanı Cuma Erol, ‘’Fırat’ın suyu ile antepfıstığı ve zeytini dolayısıyla diğer bitkileri buluştursaydınız, sorunu kökten çözerdiniz. Fırat nehri bu şekilde akıp giderken, kuraklık tespit çalışmalarının yapılmasından daha utanç verici ne olabilir ki? Fırat’ın suyu ağaçlarımızla buluşturulduğu takdirde, verim artarak ülke ekonomisine katkısı çok büyük olacak’’ dedi.
Ne zamana kadar seyirci kalacağımızı çok merak etmekteyiz
Erol, ‘’Katma değeri çok yüksek olan antepfıstığı ve zeytine gereken önemin verilmesi, gerçek üretiminin yapılması, beklenen verimin elde edilmesi, insanlara istihdam oluşturması ve ülke ekonomisine katkı sağlaması için suya çok çok fazla ihtiyaç duyuyor. Yanı başımızda bulunan Fırat Nehri gözümüzün içine baka baka akıp gitmekte, bizlerinde buna ne zamana kadar seyirci kalacağımızı çok merak etmekteyiz’’ diye konuştu.
Su olmadan hayatın devam etmesi mümkün değil
Artan nüfus ve buna bağlı gıda gereksiniminin, dünya çapında tarıma çok fazla yük getirdiğini, bundan dolayı birim alandan daha az masrafla daha fazla ve kaliteli ürün elde edilmesi gerektiğini dile getiren Erol, bitki yetiştiriciliğinde en temel unsurlardan birinin su olduğunu, su olmadan hayatın devamının mümkün olamayacağına dikkat çekti.
Sıcaklık artıyor, yağışlar azalıyor
Erol, ‘’Bölgemizde her geçen gün sıcaklık artmakta, yağışlar azalmaktadır. Artan kuraklık her geçen gün kendisini çok fazla olarak hissettiriyor Bu da bütün bitkilerde olduğu gibi antepfıstığı ve zeytin üretimini önemli derecede olumsuz yönde etkiliyor. Binlerce, onbinlerce hatta yüzbinlerce kişinin dolayı ve dolaysız olarak geçim kaynağını antepfıstığı ve zeytin oluşturuyor. Budamadan gübrelemeye, hasattan kavlatma ve sıkma tesislerine kadar binlerce kişiye istihdam alanı oluşuyor’’ ifadelerini kullandı.
Kuraklık rekolteyi ciddi oranda düşürüyor
‘Kuraklıktan dolayı ağaçların büyümesi, gelişmesi olumsuz yönde etkilenmekte ve verim çok ciddi oranda düşüyor’ diyen Erol, ‘’Ağaçları istediğiniz kadar çeşitli bitki besin elementleri ile besleyin, toprakta yeteri kadar su bulunmaz ise bitkiler bundan yararlanamaz. Bitkiler, besin elementlerini su içinde çözünmüş olarak su ile birlikte alıyor. Böylece bir taraftan oluşturduğu meyveyi beslerken, diğer taraftan gelecek yılın meyve ve sürgün gözlerini oluşturuyor. Su yetersizliğinden dolayı bu yılın verimini önemli ölçüde etkilediği gibi gelecek yılında verimi önemli ölçüde etkileniyor’’ şeklinde konuştu.
Köyden kentlere göç durdurulursa üretim artacak
Ürünün miktarının az olmasının fiyatları gereğinden fazla arttıracağını kaydeden Başkan Erol, gelirin gideri karşılamak zorlanacağının altını çizdi. ‘’Verim düşüklüğünden dolayı yeteri kadar gelir elde edemeyen çiftçiler, alternatif işlere yönelmekte, köyden kente göç artmakta ve çiftçilikten özellikle de üretimden uzaklaşmak zorunda kalıyor. Köylerin boşalması, şehirlerin gittikçe konut sorununa artmasına sebep oluyor. Eğer köylerden kentlere göçü durabilirsek, üretim doğrudan doğruya artacak. Böylece şehirler de boşu boşuna betonlaşmaya mahkum olmayacak’’ değerlendirmesinde bulundu.