Her insanın yaptığı iş konusunda kendini geliştirmesi, yenilemesi gerekir. Kendini yenilemeden, geliştirmeden yapılan işler robota biniyor ve iş bitse de gitsek şeklinde dönüşüyor. Bu manzarayı hemen her yerde her alanda görüyoruz.
Böyle olunca da her işte kalitesizlik başlıyor. Kalitesiz iş, kalitesiz üretim ortaya kalitesiz bir toplum çıkarıyor. Devlet memurluğu müessesesinden de zaten bu yüzden çok sıkıntı çekip, şikayet ediyoruz.
Bundan 30-40 yıl önce trend şu idi: Bir insan özellikle de özel sektörde 15-20 sene çalışmışsa, bu çalışanın çalıştığı kuruma ne kadar bağlı ve istikrarlı olduğu şeklinde yorumlanırdı. Belki o günün koşulları öyleydi.
Ancak günümüzde büyük şirketlerde artık böyle bir değerlendirme söz konusu değil.
Çok iyi üniversitelerden çok iyi eğitim alarak yetişmiş gençler 3-5 yıl bir şirkette, sonra başka bir şirkette çalışıyor.
Bence bu sistem çok da verimli oluyor. Çünkü, müesseseye yeni gelen her eleman taze kan oluyor. Yeni geldiği yere kendini kabul ettirmek, beğenilmek için çaba gösterirken kendini geliştirip, yeniliyor. Sonra iş robota binmeden başka bir yere geçtiğinde aynı farklılık bu kez orada yaşanıyor.
Dolayısıyla, hem kurumlar bu taze kan akışından daha çok verim alıyor hem de çalışanlar hantallaşmadan her yeni düzene kendini adapte etmeye çalışırken kendini yenileyip, değiştiriyor.
Ben bu yeni trendi daha verimli ve cazip buluyorum.