Küresel ısınma, kuraklık derken şimdi de don faciası yaşadık. Ülke genelinde birçok yerde o güvelim meyve ağaçları öyle bir hale gelmiş ki gerçekten facia.

Tarım üreticisi zaten çok zor koşullarda altında üretim yapmaktan ve kuraklıktan yakınırken, şimdi de tarlasındaki bahçesindeki ürünü don vurdu.

Bu vahim durum, yalnızca çiftçinin değil, hepimizin sorunu…

Çiftçi üretemezse bu kadar insan nasıl ve ne ile beslenecek?

Biz sürekli çiftçi desteklensin, sulu tarım ile ilgili projeler bir an önce hayata geçirilsin, çiftçiye öyle teşvik ve destekler uygulansın ki gençler de köylerine dönerek çiftçilik yapsın derken, nisan ayında yaşanan don olayı herkesi umutsuzluğa ve karamsarlığa itti.

Çiftçinin üretim yapmak için kullandığı mazot, gübre almış başını gidiyor. Çiftçi ürün ekebilmek için ne yapıyor kredi kullanıyor. Peki ürün olmazsa bu kredi borçlarını nasıl ödeyecek?

Yetkili ağızlardan henüz bir açıklama yok. Ama çok acil şekilde dondan zarar gören çiftçiye el uzatılması gerekiyor.

Tarım ülkesi iken, zaten bugün pek çok ürünü ithal eden ülke konumuna geldik, bir de yediğimiz meyveyi sebzeyi dışardan almayalım bari.